Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri: 7 Yaygın Obsesyon ve Kompulsiyon Türü
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), kişiyi istemsiz takıntılı düşünceler ve zorlayıcı davranış döngüsüne hapseden bir ruh sağlığı problemidir. Bu yazıda, OKB’nin farklı obsesyon ve kompulsiyon türlerini, günlük yaşama etkilerini ve bilimsel temelli psikoterapi yaklaşımlarını detaylıca ele alıyoruz. Özellikle İzmir’de bir psikolog arıyorsanız, OKB tedavi sürecinde nelere dikkat etmeniz gerektiğini ve hangi terapi yöntemlerinin etkili olduğunu bu rehberde bulabilirsiniz.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?
Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), hem düşüncelerimizi hem de davranışlarımızı etkileyen bir psikolojik rahatsızlıktır. OKB’nin başlıca özellikleri, takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşüncelere karşı yapılan tekrarlayıcı hareketler veya ritüellerdir (kompulsiyonlar). Bu takıntılar ve ritüeller, günlük yaşamı zorlaştırarak kişiye ciddi sıkıntılar yaşatabilir. İzmir’de bir psikolog ile görüşmek, OKB tedavisi sürecinde önemli bir adımdır.
Eğer tedavi edilmezse, OKB yaşam boyu devam edebilir ve kendi kendine geçmesi beklenmez. Tedavi süreci ile bu rahatsızlık yönetilebilir ve semptomlar önemli ölçüde azalabilir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Belirtileri Nelerdir?
Herkes hayatının bir döneminde zaman zaman takıntılı düşünceler veya zorlayıcı davranışlar yaşayabilir. Ancak bu, her istenmeyen düşünce veya davranışın Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) olduğu anlamına gelmez. OKB tanısı konabilmesi için, takıntılar ve zorlayıcı davranışlar (kompulsiyonlar) o kadar şiddetli olmalıdır ki, bunlar kişinin zamanını fazla alır ve günlük yaşamını, önemli aktivitelerini engeller.
OKB olan kişiler genellikle hem takıntılı düşünceler (obsesyonlar) hem de zorlayıcı hareketler (kompulsiyonlar) yaşarlar. Ancak bazen yalnızca obsesyonlar ya da yalnızca kompulsiyonlar da görülebilir. Bu durumda da Obsesif kompulsif bozukluk psikolog tavsiyesiyle tedavi düşünülmelidir.
OKB kimleri etkiler?
OKB, her yaştan ve her kesimden insanı etkileyebilen ciddi ve genellikle yıpratıcı bir ruh sağlığı sorunudur. Genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde başlar, ancak çocuklukta da görülebilir.
Semptomlar zamanla artış gösterme eğilimindedir. Yaşamın farklı dönemlerinde semptomların şiddeti değişebilir. Özellikle taşınma, boşanma, iş değişikliği, terfi alma veya çocuk sahibi olma gibi büyük yaşam değişiklikleri ya da stresli dönemler, OKB semptomlarının kötüleşmesine neden olabilir.
Obsesyon belirtileri nelerdir?
Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) obsesyonları, kişinin zihnine tekrar tekrar gelen, istenmeyen ve rahatsız edici düşünceler, dürtüler veya imgeler olarak tanımlanır. Bu düşünceler, genellikle sıkıntı yaratır ve kişiyi zorlar.
Obsesyonların temaları genellikle şunları içerebilir:
Kontaminasyon (Bulaşma) Obsesyonları
Bu tür obsesyonlar, kir, mikrop veya hastalık bulaşacağına dair yoğun korkulardır. Kişi, başkalarının dokunduğu nesnelere dokunarak kirlenme düşüncesiyle sık sık rahatsız olabilir. Aynı zamanda, yeterince temiz olup olmadığından emin olamayabilir.
Örnek: Kapı koluna dokunduğunda mikrop kapacağı düşüncesi.
Bu obsesyonlar sıklıkla, kişinin sürekli olarak ellerini yıkaması, kolonya kullanması ya da duş alması gibi kompulsiyonlarla birlikte görülür. Kişi, bu davranışları, kirlenme korkusunu azaltmak amacıyla tekrar eder.
Şüphe ve Kontrol Obsesyonları
Bu tür obsesyonlar, kişinin bir şeyi doğru yapmadığına veya hatalı bıraktığına dair yoğun şüphe duymasıyla ilgilidir. Kişi, sürekli olarak yaptığı şeyin yanlış olup olmadığından endişe eder.
Örnek: Ocağı kapattım mı? Kapıyı kilitledim mi? Ütüyü fişten çektim mi?
Bu obsesyonlar, kişiyi sık sık tekrarlayan kontrol etme davranışlarına yönlendirir. Örneğin, ocağı kapattığını kontrol etmek için defalarca ocağa bakma veya kapıyı kilitlediğinden emin olmak için tekrar tekrar kontrol etme gibi kompulsiyonlarla giderilmeye çalışılır.
Dini Obsesyonlar
Bu tür obsesyonlar, kişinin günah işlemekten veya kutsal değerlere saygısızlık yapmaktan korkmasıyla ilgilidir. Kişi, dini inançlarına aykırı olabilecek düşüncelerle rahatsız olabilir.
Örnek: Namaz kılarken akla kötü düşünceler gelmesi, Allah’a küfür etme düşüncesi ve bu düşüncelerle birlikte gelen yoğun kaygı hali.
Bu tür obsesyonlar, kişide yoğun suçluluk ve utanç duyguları yaratabilir, bu da kişiyi daha fazla sıkıntıya sokar.
Cinsel Obsesyonlar
Uygunsuz veya kabul edilemez cinsel düşünceler veya imgeler, cinsel obsesyonların tipik özelliklerindendir.
Örnek: Uygunsuz cinsel düşünceler.
Bu düşünceler, kişinin kendi isteğiyle oluşmaz ve kişiye rahatsızlık verir. Kişi, bu tür düşüncelerle mücadele etmekte zorlanabilir ve sıkıntı yaşayabilir.
Agresif/Dürtüsel Obsesyonlar
Bu tür obsesyonlar, kişinin istemeden birine zarar verme veya şiddet uygulama korkusunu taşır. Kişi, bu tür düşüncelerle sürekli olarak rahatsızlık duyabilir.
Örnek: Bebeği balkondan atma korkusu, birini bıçaklama düşüncesi.
Bu düşünceler genellikle eyleme dökülmez, ancak kişide yoğun kaygı ve korku yaratır. Kişi, bu düşünceleri kontrol etmekte zorlanabilir ve sürekli endişe duyabilir.
Simetri ve Düzen Obsesyonları
Bu tür obsesyonlar, kişinin her şeyin “tam” ve “dengeli” olması gerektiği hissini yaşamasına yol açar. Kişi, küçük detaylarda bile düzenin bozulmasından rahatsızlık duyar.
Örnek: Kalemlerin aynı hizada durmasını, eşyaların belirli bir düzende olmasını istemek.
Simetrik hale getirilene kadar kişide yoğun huzursuzluk hissi yaşanır. Kişi, eşyaları sürekli olarak düzeltme ihtiyacı hissedebilir. Bu davranış, kişiyi zaman zaman yorabilir ve günlük yaşamını zorlaştırabilir.
Somatik (Bedensel) Obsesyonlar
Bu tür obsesyonlar, kişinin vücudunun işleyişi veya olası hastalıklar hakkında aşırı farkındalık ve endişe duymasıyla ilgilidir. Kişi, bedensel duyumlarını sürekli olarak izler ve bu konuda kaygı duyabilir.
Örnek: Kalp atışını fark etme, nefes alıp vermeye aşırı odaklanma.
Bu tür obsesyonlar, genellikle sağlık anksiyetesi (hastalık korkusu) ile karışabilir. Kişi, vücudundaki her küçük değişikliği hastalık belirtisi olarak algılayabilir ve bu durum yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Ahlaki/Kusursuzluk Obsesyonları
Bu tür obsesyonlar, kişinin mükemmel olma, hatasız ve dürüst bir şekilde davranma zorunluluğu hissetmesiyle ilgilidir. Kişi, her küçük hatayı bile büyük bir suç gibi algılayabilir ve buna karşı yoğun bir kaygı duyabilir.
Örnek: Küçük bir sosyal gaf yaptıktan sonra sürekli özür dileme ihtiyacı hissetmek veya yaptığı hatayı affedememek.
Bu obsesyonlar, “Ya yeterince iyi bir insan değilsem?” gibi düşüncelerle tetiklenen yoğun kaygıya yol açabilir. Kişi, kendi ahlaki değerlerine uymadığına dair hissettiği suçluluk duygusuyla mücadele eder. Bu durum, kişinin günlük yaşamında önemli sıkıntılara neden olabilir.
Kompulsif Belirtiler Nelerdir?
Kompulsiyonlar, kişinin kendini yapmak zorunda hissettiği tekrarlayan davranışlardır. Bu davranışlar, herkes tarafından görülebilen fiziksel hareketler veya zihinsel eylemler olabilir.
OKB’si olan kişiler, kompulsiyonların yalnızca geçici bir çözüm sunduğunun farkında olsalar da, bu kaygıyı dindirecek başka bir yöntem bulamadıkları için bu davranışları sürdürürler.
Kompulsiyonlar, obsesyonlarla ilgili kaygıyı azaltmak veya kötü bir şeyin olmasını engellemek amacıyla yapılır. Ancak, bu davranışlar genellikle anlık rahatlama sağlar ve uzun vadede obsesyonların daha da güçlenmesine ve daha sık akla gelmesine yol açar. Bu da kişiyi sürekli bir döngüye sokar..
Örnek kompulsiyonlar:
- Cildiniz tahriş olana kadar ellerinizi yıkamak.
- Kilitli olduklarından emin olmak için kapıları tekrar tekrar kontrol etmek.
- Belirli şekillerde sayı saymak.
- Sessizce bir duayı, kelimeyi veya cümleyi tekrar etmek.
- Kötü bir düşünceyi iyi bir düşünceyle değiştirmeye çalışmak.
- Ev eşyalarını aynı yöne bakacak şekilde düzenlemek.
Kompulsiyonlar, aynı zamanda takıntıları tetikleyen durumlardan kaçınmayı da içerebilir. Örneğin, bir kişi belirli bir mekana girmemek için önceden plan yapabilir veya belirli bir kişiyle konuşmaktan kaçınabilir. Bu tür davranışlar, kişiyi geçici olarak rahatlatabilir, ancak uzun vadede sorunun çözülmesini engeller.
OKB ile Yaşamak: Günlük Hayata Yansıması
OKB ile yaşamak, çoğu zaman “titiz olmak” veya “biraz takıntılı olmak” gibi görülse de, aslında günlük yaşama ciddi olumsuz etkileri olan bir psikolojik rahatsızlıktır.
“Takıntılı olmak” günlük dilde yaygın olarak, bir kişinin bir konu, fikir veya kişiyle fazla meşgul olduğu anlamında kullanılır. Ancak, bu terim genellikle kişinin günlük yaşamını zorlaştıran bir durum olarak görülmez. Oysa araştırmalar, çoğu insanın zaman zaman istenmeyen düşüncelere sahip olduğunu gösterse de, OKB bağlamında bu müdahaleci düşünceler sıklıkla gelir ve kişide aşırı kaygı, korku ve/veya iğrenme duyguları tetikleyerek günlük işleyişin önüne geçer.
OKB’deki “takıntılı olma” durumu bundan çok daha fazlasıdır. Kişinin sosyal ilişkilerini, kariyerini, akademik yaşamını ve iç huzurunu ciddi şekilde bozar. Günün büyük bir kısmı bu rahatsız edici düşüncelerle geçtiği için zihinsel yorgunluğa yol açar. Ayrıca, günlük işler, kompulsiyonlar nedeniyle çok uzun sürede tamamlanabilir veya hiç tamamlanamaz. Kişi, en doğru kararı verme ihtiyacı nedeniyle karar verememe ve erteleme gibi sıkıntılar yaşar. Bu durum, kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir.
Tedavi Yöntemleri
OKB tedavisinde iki temel yaklaşım vardır: ilaç tedavisi ve psikoterapi. Her iki yöntem de genellikle bir arada kullanılır, ancak tedaviye başlamadan önce bir ruh sağlığı uzmanına (klinik psikolog veya psikiyatrist) danışmak önemlidir.İzmir’de bir psikolog ile görüşmek, doğru tedavi sürecine başlamak için önemli bir adımdır. İlaç tedavisi mutlaka bir psikiyatristin yönlendirmesiyle yapılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, OKB her bireyde farklı şekilde ortaya çıkar. Bazı kişilerde yalnızca obsesyonlar baskınken, diğerlerinde kompulsiyonlar öne çıkar. Bu nedenle, tedavi süreci kişiye özel bir terapi planı oluşturmayı gerektirir. Kişinin özgün ihtiyaçları doğrultusunda tedavi süreci şekillendirilmelidir.
OKB için Etkili Psikoterapi Yöntemleri:
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Bilimsel olarak en etkili terapi yöntemlerinden biridir. Bu terapi, özellikle “Maruz Bırakma ve Tepki Önleme (ERP)” tekniğiyle kullanılır. ERP, kişiyi korktuğu durumlarla güvenli bir ortamda maruz bırakmayı ve bunun ardından kaygıyı yönetmeyi öğretmeyi hedefler.
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT)
Son yıllarda OKB tedavisinde etkinliği artan modern bir yaklaşımdır. ACT, kişiyi zihindeki takıntılı düşüncelerle savaşmak yerine, onlarla yeni bir ilişki kurmaya teşvik eder. Bu terapi, kişiye değerlerine göre yaşama ve kaygılarla barışçıl bir şekilde başa çıkma becerisi kazandırmayı amaçlar.
Her iki terapi yöntemi de OKB’nin semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir, ancak kişiye özel bir tedavi planı oluşturmak tedavi sürecinin başarısını artırır.