ozge logo light
İletişim
[email protected]
0530 447 69 43
Atatürk Mahallesi 537 Sokak No:4, 35310 Güzelbahçe/İzmir
Sosyal
Image Alt

Sosyal Fobi Nedir? Etkileri Nelerdir?

sosyal fobi nedir etkileri nelerdir

Sosyal Fobi Nedir? Etkileri Nelerdir?

Sosyal fobi, sosyal durumlarda yoğun kaygı ve korkuya yol açan bir anksiyete bozukluğudur. Aynı zamanda sosyal kaygı / anksiyete olarak da adlandırılır.  Başkaları tarafından değerlendirilmekten ve olumsuz eleştirilmekten aşırı endişe etme ile karakterizedir. Kişinin akademik başarı, mesleki tatmin, sosyal ilişkiler ve romantik ilişki gibi farklı yaşam alanlarını olumsuz etkiler. Depresyon veya farklı anksiyete bozuklukları sosyal fobiye eşlik edebilir. 

Sosyal fobinin temel özellikleri şunlardır:

Olumsuz Değerlendirilme Korkusu: Sosyal fobisi olan kişiler genellikle başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten çok korkarlar. Utanç verici bir şey söylemek, küçük düşürücü bir davranışta bulunmak veya yetersiz algılanmak konusunda aşırı endişe duyabilirler.

Fiziksel Belirtiler: Yüzün kızarması, titreme, terleme, mide bulantısı ve hızlı kalp atışı gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterebilir. Bu semptomlar bireyin kaygısını daha da arttırabilir. 

Yaygın fiziksel belirtiler:

  • Yüzde veya boyunda kızarma
  • Terleme
  • Ağzın kuruması
  • Kalp atışının hızlanması
  • Titreme (ellerde, dizlerde, dudaklarda veya tüm bedende)
  • Göğüste sıkışma hissi
  • Üşüme veya sıcak basması
  • Sesin titremesi
  • Tuvalete gitme ihtiyacı
  • Nefes darlığı veya boğulma hissi
  • Baş dönmesi veya sersemlik hali
  • Yutkunurken zorlanma
  • Mide bulantısı, ishal
  • Bulanık görme
  • Uyuşma veya karıncalanma hissi
  • Gerçek dışı veya bedenden ayrılma hissi 
  • Kas ağrısı ve güçsüzlük
  • Üşüme veya sıcak basması

Kaçınma Davranışı: Sosyal fobisi olan kişiler sıklıkla sosyal durumlardan kaçınırlar veya sosyal durumlara katlanmak için büyük çaba harcarlar. Bu kaçınma günlük işleyişi olumsuz etkileyebilir. Örneğin ertelenen arkadaş buluşmaları, gidilmeyen iş görüşmeleri ya da sosyalleşmeden önce alkol almak kaçınma davranışına örnektir. Bu davranışlar kısa vadede rahatlama sağlasa da uzun vadede kaygının sürmesine ve hatta artarak devam etmesine yol açar.

Performans Kaygısı: Topluluk önünde konuşma, sunum yapma, grup etkinliklerine katılma, bir grup içinde dikkat çekme gibi performans gerektiren durumlar kaygıyı tetikleyebilir. Bu gibi durumlarda yargılanma korkusu özellikle yoğun olabilir.

Günlük Yaşam Üzerindeki Etkisi: Akademik ve mesleki performans, sosyal ilişkiler, romantik ilişki ve genel yaşam kalitesi dahil olmak üzere kişinin yaşamının çeşitli yönleri üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Eğer madde kullanımı eşlik ediyorsa fiziksel sağlık özellikle olumsuz etkilenir.

Sosyal fobi ve kişilik özellikleri

Sosyal fobi kişinin kişilik özelliklerinden ayrı bir klinik tanı olsa da, bazı kişilik özellikleri sosyal kaygı yaşama olasılığının artmasına sebep olabilir. Sosyal fobiyle bağlantılı olabilecek kişilik özellikleri aşağıdaki gibidir:

Düşük Benlik Saygısı-Özgüven Eksikliği: Benlik saygısının düşük olması kişinin kendisi hakkında olumsuz inançlara sahip olmasına yol açar. Ayrıca kişi sıklıkla başkalarının da kendini olumsuz değerlendireceğini düşünür.

Mükemmeliyetçilik: Kişinin kendine yönelik gerçekçi olmayan yüksek beklentilerinin olması sosyal kaygıya katkıda bulunabilir. Yanlış yapma veya olumsuz değerlendirilme korkusu artabilir. Kişi kendine hata payı vermez.

İçe dönüklük: İçe dönük mizaca sahip kişiler her zaman sosyal fobi yaşamasa da, yalnızlığı tercih etmeleri ve büyük sosyal etkinlikleri sıklıkla tercih etmemeleri nedeniyle sosyal kaygıya daha yatkın olabilirler.

Eleştiriye Duyarlılık: Eleştiriye veya reddedilmeye karşı oldukça aşırı duyarlı olan kişiler, sosyal fobiye karşı daha savunmasız olabilirler. 

Utangaçlık: Utangaçlık, sosyal durumlarda gergin ve kaygılı olmayla karakterize edilen bir kişilik özelliğidir. Utangaç olan herkes sosyal fobi yaşamasa da, şiddetli utangaçlık sosyal kaygının gelişmesine katkıda bulunabilir

Sosyal fobi, nüfusun yaklaşık %7-13’ünü hayatlarının bir noktasında etkileyen yaygın bir psikolojik problemdir. Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde başlar ancak yaşamın ilerleyen dönemlerinde de gelişebilir. Eğer tedavi edilmezse yetişkinliğe kadar devam edebilir ve kronik bir hal alabilir.  

Sosyal fobi sıklıkla depresyon, anksiyete bozuklukları veya madde bağımlılığı gibi diğer sağlık problemleri ile bir arada bulunur. Komorbiditelerin varlığı klinik tabloyu karmaşıklaştırabilir ve kapsamlı bir tedavi yaklaşımı gerektirebilir. Sosyal fobiye eşlik eden hastalıklar şunları içerir:

  • Depresyon
  • Yaygın anksiyete bozukluğu
  • Panik bozukluk
  • Özgül fobiler
  • Madde kullanım bozuklukları
  • Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)
  • Kişilik Bozuklukları: Özellikle kaçınmacı kişilik bozukluğu
  • Yeme bozuklukları
  • Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)
  • Rahatlama teknikleri
  • Nefes egzersizleri

Sosyal fobi sadece akranlarla sosyalleşirken yaşanmaz. Öğretmen veya yönetici gibi otorite figürleriyle iletişimde de yaşanabilir. Değerlendirilme olasılığının yüksek olduğu performans durumları da özellikle zorlayıcı olabilir. Sosyal kaygıyı tetikleyen durumlar kişiden kişiye farklılık gösterse de sosyal kaygıyı tetikleyebilecek bazı yaygın durumlar şunlardır:

  • Topluluk önünde konuşma
  • Yeni insanlarla tanışma
  • Resmi sosyal etkinlikler
  • İş görüşmeleri
  • Halka açık yerlerde yemek yeme
  • Umumi tuvaletleri kullanma
  • Flört veya romantik etkileşimler
  • Telefonda konuşma
  • İlgi odağı olma
  • İşyeri etkileşimleri

Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte sanal alanlarda yargılanma veya eleştirilme korkusu da sosyal kaygıya katkıda bulunabilir. Çevrimiçi etkileşimler de kaygı verici olabilir. 

Sosyal kaygısı olan kişilerin utangaç olarak değerlendirilmesi psikolojik rahatsızlığın yanlış anlaşılmasına veya hafife alınmasına yol açabiliyor.

Sosyal Fobide Dikkat

Sosyal kaygısı olan kişiler için sosyal durumlar potansiyel tehlike içerir. Kendilerini rezil edebilirler, sıkıcı görünebilirler, ne söyleyeceklerini unutabilirler veya diğer insanlar onların zavallı olduklarını düşünebilir. Bütün bunlar onlar için büyük tehlikedir. Sosyal durumlarda dikkatileri olası tehlike işaretlerindedir çünkü hiçbir sosyal tehlikeyi gözden kaçırmak istemezler. Tehlike her an her yerde olabilir ve hayatta kalmak için her zaman tetikte olmak gerekir. Eğer ortada gerçek bir tehlike olsaydı bu bakış açısı hayat kurtarıcı olabilirdi. Ancak biliyoruz sosyal kaygısı olan kişilerin bir durumu tehlikeli olarak değerlendirmeleri için o durumun gerçekten tehlikeli olmasına gerek yoktur. Var olan kaygıları durumu olumsuz değerlendirmelerine, var olan tehlikeyi olduğundan fazla algılamalarına yol açar. 

Tehlike kişinin kendinde veya çevresinde olabilir. 

(a) Kendine odaklanma: Dikkat özellikle en çok endişe duyulan şeylerdedir. Kaygının fiziksel semptomların (kızarma, terleme, ses titremesi) veya davranışlara (performans) odaklanılır. 

(b) Dış odak: Diğer insanların eleştiri veya onaylanmama olarak yorumlanabilecek sözlerine veya davranışlarına odaklanılır. 

Sosyal Fobinin Tedavisi

Sosyal fobinin tedavisi tipik olarak psikoterapi, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı durumlarda ilaç tedavisinin bir kombinasyonunu içerir. Yaygın kullanılan ve etkili tedavi seçenekleri ve yaklaşımlar aşağıdaki gibidir.

  • Bilişsel-davranışçı terapi (BDT)
  • Kabul ve kararlılık terapisi
  • Şema terapi
  • Sosyal beceri eğitimi
  • İlaç tedavisi
  • Grup terapisi
  • Kendine yardım stratejileri