ozge logo light
İletişim
[email protected]
0530 447 69 43
Kültür Mahallesi 1380 Sokak Alyans Apartmanı B Blok No:4 D:12, 35220 Konak / İzmir
Sosyal
Image Alt

Ait Olma İhtiyacı

Aidiyet duygusu, en önemli duygusal ihtiyaçlardan biridir. Hayatta kalmamızı sağlayan, bizi tehditlere karşı koruyan bir içgüdüdür. Kimliğimizin şekillenmesinde önemli rolü vardır. Aidiyet duygusunun eksikliği bizi depresyona, sosyal anksiyeteye ve diğer zorlu duygulara savunmasız kılar.

Goodenow ve Grady (1993) aidiyet duygusunu, “insanların kendilerini sosyal çevrelerinde hangi ölçüde kabul edilen, saygı gören, dahil edilen ve desteklenen biri olarak gördükleri” şeklinde tanımlamaktadır.

Benlik Algısı

Benlik algısını oluşturan yalnızca bireysel benlik değil, aynı zamanda diğer insanlarla kurduğumuz bağlar ve ait olduğumuz sosyal gruplardır. Her ne kadar kendimizi bir birey olarak değerlendirsek de etkileşim içinde olduğumuz gruplar ya da diğer insanlarla kurduğumuz bağlar kimliğimizin oluşumunda söz sahibidir.

Günümüzde bireylerin aidiyet duygularını yitirdiğini iddia eden tartışmalar sümektedir. Bu tartışmalara en önemli neden küreselleşmedir. Örneğin komşularını tanımayan insanların sayısı günden güne artıyor. Bu durum diğer bir soruyu da akıllara getiriyor. Diğer insanlarla olan bağlarımızı gerçekten yitiriyor muyuz yoksa kendimizi toplumda var etmenin yeni yollarını mı öğrendik? Bu konuda tartışmalar devam etmekte ve kesin bir sonuca henüz varılmış değil.

Aidiyet Duygusu Bize Ne Kazandırır?

  • İyilik halini arttırır. Çalışmalar depresyondaki bireylerin aidiyet duygusu arttıkça depresif semptomlarının ve umutsuzluklarının azaldığını göstermektedir
  • Strese karşı korur. Destekleyici sosyal bağların, stres karşısında koruyucu görevi vardır.
  • Akademik performansı arttırır. Üniversiteye yeni başlayan öğrencilerin akademik performanslarının, kendilerinden büyük öğrenciler tarafından desteklendiklerinde ve kendilerini okula ait hissettiklerinde arttığı görülmektedir. Akademik performanstaki bu olumlu etki daha sonraki yıllarda da devam etmektedir.
  • Motivasyonu arttırır. İş yaşamında çalışma arkadaşları ile kurulan bağlar, en az kazanılan para kadar motive edicidir.

Nörobilim ve Ait Olma Duygusu

Nörobilim temelli araştırmalar, beyinde somut hazlar ya da somut sıkıntılar sonucunda aktive olan bölgelerin, sosyal bağlamda yaşanan acı ve zevklerde aktive olan bölgelerle aynı olduğunu söylüyor. Örneğin para kazandıktan sonra aktive olan beyindeki ödül sistemi, kurulan zengin sosyal bağlar sonrasında da aktive oluyor.

Hayatta kalmayı tehdit eden herhangi bir durum (zehirli bir yılan ya da fiziksel yaralanma) beyinde amigdala adı verilen bölgeyi aktive eder. Peki bizi tehdit eden durum, fiziksel değil de sosyal bir tehdit ise, beyin nasıl tepki verir? Örneğin bir arkadaş grubundan dışlandığımızda ya da sevgilimizden ayrıldığımızda beynimizde neler olur? Araştırmalar beynin hem fiziksel hem de sosyal tehditlere aynı şekilde tepki verdiğini göstermektedir.

Sosyal ilişkilerin sona ermedi ya da sayısının azalması, “duygusal bir yaraya” sebep olur. Fiziksel yaralar beyinde nasıl deneyimleniyorsa, duygusal yaralar da aynı şekilde deneyimlenir. Biriyle olan bağımız tehlikeye girdiğinde, beyin alarm sistemi aktive eder. Alarm sisteminin aktive olmasıyla beraber merkezi sinir sistemi harekete geçer, vücut savunma sistemleri mobilize olur ve stresör, hipofiz bezini ve sempatik sinir sistemini tetikler. Bu dönem insanların ya da hayvanların dış uyaranı tehdit olarak algıladığı andır. Alarm sistemi tehlike ile savaşmada ilk adımdır.