Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?
Obsesif kompulsif bozukluk yaşayan kişi tekrar tekrar ortaya çıkan, kolayca gitmeyen, kaygı ve sıkıntıya sebep olan düşünce, istek ve hayallere sahiptir. Bu düşünce, istek ve hayaller kişinin kaygılanmasına sebep olur. Kişi oluşan kaygısını azaltmak için bazı stratejiler kullanır. Bu stratejiler istenmeyen düşünceyi, isteği veya hayali bastırılmaya çalışma, hiç ortaya çıkmamışçasına yok sayma veya başka bir düşüce veya eylem ile etkisiz hale getirilmeye çalışma şeklinde olabilir. Bu stratejiler, kişide kısa süreli bir rahatlama, kaygısında azalma sağlasa da yeni bir düşünce ile kişinin kaygılı ruh hali geri gelir. Obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde en yaygın ve etkili şekilde kullanılan yöntem Bilişsel Davranışçı Terapi‘dir.
Obsesif kompulsif bozukluk tablosundaki rahatsız edici düşüncelere ve görüntülere obsesyon, tekrarlayıcı davranışlara, zihinsel eylemlere de kompulsiyon denmektedir. Obsesif kompulsif bozukluk, hayatın çoğu alanını (iş, özel hayat, okul, sosyal yaşam) olumsuz etkiler ve kişinin işlevselliğini bozar. Obsesif kompulsif bozukluğun kontrol altına alınması ve tedavi edilmesi kişinin daha verimli ve zengin bir hayat sürmesini sağlar.
obsesif kompulsif bozukluk tablosunda obsesyonlar
Obsesyonların içeriği, kişi tarafından gerçek dışı ve mantıksız olarak değerlendirilebildiği gibi, gerçekçi ve olası da görülebilir. Fakat obsesyonların gerçek olmadığını ve gerçekleşme olasılığının olmadığını bilmek, istenmeyen düşünelerin ortaya çıkmasına engel olmaz.
obsesif kompulsif bozukluk tablosunda Kompulsiyonlar
Kompulsiyonlar açıkça gözlenebilen davranışlar (temizleme, dokunma, kontrol etme) olduğu gibi kendini açıkça göstermeyen davranışlar (zihinsel eylemler, zihinsel kontrol etme davranışı) da olabilir. Kişi obsesyonlarının sonucunda bu davranışları tekrar etme zorunluluğu hisseder. Bu davranışlar, yaşanan kaygıyı azaltmak ya da korkulan sonucun meydana gelmesini önlemek amacıyla yapılılır fakat çoğu zaman başarılı olamazlar.
Aslında herkes gün içinde istenmeyen düşüncelere kapılabilir. Çünkü istenmeyen düşünceler, zihnin çalışmasının normal bir sonucudur. Gün içinde, nereden geldiğini bilmediğimiz bir düşünce sonucunda kaygılanıp kendimizi gergin hissedebiliriz. Peki bazı kişiler bu durumun etkisinde uzun süre kalmadan günlük hayatlarına devam edebiliyorken, bazı kişiler neden bu durumla başa çıkmada başarılı olamıyor. Bu düşünceler bir tehdit olarak görüldüğünde ve sadece bir düşünce değil gerçeğin tam da kendisi şeklinde yorumladı zaman problem ortaya çıkmaktadır. Kişi bir tehdit olarak algıladığı düşüncelerinden bir an önce kurtulmaya, onları baskılamaya çalıştıkça, düşüncelerin görülme sıklığı artar. Aslında problemi oluşturan obsesyonların içeriği ya da ne kadar rahatsız edici oldukları değil, onları ele alış şeklimizidir.
Obsesif kompulsif bozuklukta belirli bir döngü söz konusudur. İstenmeyen düşüncenin (obsesyon) ortaya çıkması ile bu döngü tetiklenir. Sonrasında kişi düşüncesinden dolayı kaygılanır ve bir şeyler yapma zorunluluğu hisseder. Kaygısını azaltmak için tekrarlayıcı davranışlarda bulunur ve/veya zihinsel eylemler (kompulsiyon) gerçekleştirir. Kişi kompulsiyonlarından sonra kendisini bir nebze rahatlamış hisseder. Fakat bu rahatlama uzun sürmez. Çünkü yeni bir obsesyon ortaya çıkar ve döngü tekrar tetiklenmiş olur.
Obsesif Kompulsif Bozukluğu Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi
Aşağıdaki çarktaki her dişli OKB döngüsünün devam etmesine sebep olan düşünceleri ifade etmektedir. OKB tedavisinde Bilişsel Davranışçı Terapi ile her dişlinin hareketini yavaşlatmak ya da durdurmak için çalışmalar yapılır. Amaç bu döngüyü kırmaktır.
Bu döngüyü kırmak için BDT, “nasıl düşündüğümüz” ve “nasıl davrandığımız” üzerine odaklanır. OKB’de kişi hayatının kontrolünün takıntılarında ve zorlanmalarında olduğunu düşünür. Düşünce yapısında ve davranışlarda yapılan değişimler hayatın kontrolünü tekrar elimize almamızda bize yardımcı olur.