ozge logo light
İletişim
[email protected]
0530 447 69 43
Atatürk Mahallesi 537 Sokak No:4, 35310 Güzelbahçe/İzmir
Sosyal
Image Alt

Romantik İlişkiler Ne Bekler?

Romantik İlişkiler Ne Bekler?

İdeal romantik ilişkinin ne olduğu konusunda herkesin farklı fikirleri vardır. Kimisine göre ideal ilişki anne babasının ilişkisine benzer olan ilişkidir. Kimisi ise filmlerde ya da kitaplardaki karakterlerin ilişkilerine bakar ve ideal ilişkinin ne olduğuna karar verir. İlginç olan ise modern yaşamdaki ilişki problemlerinin genellikle gerçeği yansıtmayan “ideal ilişki” beklentilerinden kaynaklanmasıdır.

Aşk, çoğu zaman ilişkiyi ayakta tutmak için yeterli olmamakta ve gerçeği yansıtmayan beklentiler sorunların oluşmasına sebep olmaktadır. Bir ilişkiyi uzun süre ayakta tutabilmek ise etkili iletişim ve sorun çözme becerilerine ve birbirlerinin ihtiyaçlarına duyarlı olma ile mümkündür. 

Çiftlerin karşılaştığı en yaygın sorunlar şunlardır:

  • İletişim problemleri
  • Kontrol etmek ya da kontrol edilmek
  • Problemleri birlikte çözememek 
  • Eşlerden birinin ya da her ikisininde depresyon ya da anksiyete gibi zorlayıcı sorunlarının olması
  • Zamanla birbirinden uzaklaşmak

Yaşanan bu problemlerin nedenlerine baktığımızda ise belirli bilişsel çarpıtma dediğimiz düşünme hatalarının var olduğunu görürüz. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT),eşlerin ilişki problemlerinin üstesinden gelmelerini ve ilişkide bir kısır döngü haline gelen yanlış anlaşılmaları engellemelerini sağlar. Bilişsel Davranışçı Terapi, yaşanan probleme ve bu problem karşısında zihnimizde beliren otomatik ve yanlı ilk düşünceye alternatif ve daha nesnel açıklamalar getirmeye çalışır.

Bilişsel davranışçı terapi teknikleri ile gözle görünen davranışların ve aklımızdan geçen düşüncelerin bir adım ötesini araştırmak mümkündür. Bazen karşılaştığımız problemin altında, düşündüğümüzden çok farklı sebepler ve çözüm yolları olabilmektedir. BDT ile çiftler eşleriyle aralarındaki sorunların temelindeki gerçekçi olmayan beklentileri, yetersiz iletişim yollarını ve çarpıtılmış yorumları saptayabilir ve değiştirebilirler. 

Aşağıda romantik ilişkilerde yaygın olarak görülen bilişsel çarpılara yer verilmiştir. 

NE KADAR ÜZÜLDÜĞÜMÜ ÖNEMSEMİYOR! – ZİHİN OKUMA

İşte zor bir gün geçirdiğinizi, patronunuz ile tartıştığınızı ve moralinizin çok bozuk olduğunu düşünün. Eve geliyorsunuz ve eşiniz televizyon seyrediyor. O an için tek ihtiyacınız olan yaşadıklarınızı eşinize anlatmak ve rahatlamak. Eşinizle konuşmaya çalışıyorsunuz fakat eşiniz televizyon izlemeye devam ediyor ve sizinle beklediğiniz kadar ilgilenmiyor. Ve aklınızdan otomatik olarak şu düşünce geçiyor: “Ne kadar üzüldüğümü önemsemiyor!. 

Zihnimiz eşimizin davranışının nedenini açıklamaya çalışırken olanları çarpıttı ve  en acımasız sonuca ulaştı. “Beni umursamadığı için” bu şekilde davranıyor dedi.

Gerçekte ise, eşimizin moralimizi düzelmesi için ondan beklediğimiz şekilde davranmamasının farklı nedenleri olabilir. Belki bizi önemsemediği için değil, yorgun olduğu için beklentimizi karşılayamıyordur. Ya da sadece ne kadar üzgün olduğumuzun farkında bile değildir. Fakat bu alternatif düşünceler, maalesef aklımıza gelen ilk düşünceler olmaz. Otomatik olarak “Beni önemsemiyor” diye düşünür ve bu düşüncenin yüzde yüz gerçek olduğuna inanırız.

Bu durumda ilk olarak yapılması gereken, aklımıza ilk gelen düşüncenin gerçek olmayabileceğini fark etmek olmalıdır. Bu otomatik ve çoğu zaman da olumsuz olan düşüncenin başka bir alternatifinin olup olmadığını kendimize sormalıyız. Çünkü yaşadığımız durumu açıklamak için kullandığımız düşünceler gerçekler değil bizim oluşturduğumuz tahminlerdir. 

Romantik ilişkilerde bu tarz zihin okumalar ve yanlış anlaşılmalar düşündüğümüzden oldukça fazladır. Bir sorun yaşayan ya da beklentileri karşılanmayan çiftler, yaşanan sorunun nedeninin karşı tarafın bencilliği ya da umursamazlığı olduğunu düşünmeye başlarlar. Oysa ki ilişkilerdeki tatmini belirlemede eşlerin davranışlarından çok, o davranışların diğer eş tarafından nasıl algılandığı ve yorumlandığı önemlidir. 

BENİ ASLA DİNLEMİYOR! – YA HEP YA HİÇ DÜŞÜNCE TARZI

Ya hep ya hiç tarzında düşünceler her zaman gerçekçi olmayan beklentilerle başlar. Bilinçsizce çıtayı oldukça yüksekte tutarız ve bu yükseğe her ulaşamadığımız an bizim için büyük bir başarısızlıktır. 

Eşinizin davranışlarını “asla” ya da “her zaman” gibi kelimeler ile genellediğinizde problem ile karşılaşmamak imkansızıdır. “Bana asla böyle davranamaz, her zaman bildiğini okuyor, beni hiç sevmiyor”. Bu bilişsel çarpıtma etkin olduğunda, bir durum kusursuz değil de biraz kusurluysa onu tam bir başarısızlık olarak görürsünüz.

Romantik ilişkide bu siyah-beyaz düşünce biçimini ne kadar sık kullanırsanız, eşinize karşı o kadar kırılgan olursunuz. Siyah beyaz düşünceler gerçekçi olmayan beklentilerin oluşmasına sebep olur ve karşılanmayan beklentiler en büyük kırgınlık nedenidir.

Zihninizde  “ya hep ya hiç” düşünceleri belirdiğinde ve “eşim  bana hiç bir zaman iyi davranmıyor” dediğinizde, eşinizin geçmişteki olumlu davranışlarını hatırlamaya çalışın. İşte o zaman, eşinizin size hiçbir zaman değil, o anda iyi davranmadığını fark etmeniz olasıdır.

Ya hep ya hiç düşünce tarzından uzaklaşmak, yaşanan durumu ve geçmişi nesnel olarak değerlendirmeyi ve delilleri göz önünde bulundurmayı sağlar. 

“Şeyleri oldukları gibi görmeyiz, kendi olduğumuz gibi görürüz.”

-ANAIS NIN

HER ZAMAN YANIMDA OLMALI! -MELİ, -MALI CÜMLELERİ

Eğer eşinizin her zaman yanınızda olmasına dair bir beklentiniz varsa ve kendinize “her zaman yanımda olmalı” derseniz bu beklentinin hayal kırıklığı ile sonuçlanmaması mümkün değildir. Çünkü eşinizin yanınızda olmayacağı ya da olamayacağı zamanlar kaçınılmazdır. 

-meli, -malı cümleleri, kendinizi olayların beklediğiniz ya da olmasını umduğunuz kesin bir yolu olduğuna ikna etmenize sebep olur. Sık sık olayların belli şekilde sonuçlanması gerektiğine ya da size belli şekilde davranılması gerektiğine inanırsınız. Bu bilişsel çarpıtmadaki tehlike ise, gerçekte romantik ilişkilerde belli kalıpların ya da kesin ve tek bir yolun olmamasıdır.