İlaçsız Depresyon Tedavisi
Depresyon dünya çapında en sık görülen ruhsal sorunlardan biridir. Depresif hisseden kişiler yaşamlarının bu duygu durumundan olumsuz etkilendiğini genellikle kabul ederler ve profesyonel yardım arayışında olurlar. Fakat bu profesyonel yardımın ilaç tedavisi mi yoksa ilaçsız tedavi seçeneklerinden biri mi olması gerektiği zaman zaman kafa karıştırıcı olabilir. Depresyon tedavisi için çok sayıda tedavi seçeneğinin olması bu kafa karışıklığını sebeplerinden biridir. Depresyon sadece mutsuz olma hali demek değildir. Ciddi sonuçları olabilen bir rahatsızlıktır. Bu sebeple etkinliği bilimsel olarak desteklenmiş yöntemlerin seçilmesi önem kazanmaktadır.
Günümüzde etkinliği klinik olarak kanıtlanmış ilaçsız tedavi yöntemleri mevcuttur ve umut dolu sonuçlar ortaya koymaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi ilaçsız depresyon tedavisi seçeneklerinin başında gelen bir psikoterapi yöntemidir.
İlaçsız Depresyon Tedavisi: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Bilişsel Davranışçı Terapi’ye göre depresif kişi kendisini, çevresini ve geleceğini belirgin bir şekilde olumsuz şekilde düşünür. Bu düşünme şekli, kişinin motivasyonunu, özgüvenini, duygu durumunu, sosyal yaşamını ve akademik-iş performansını ve daha bir çok yaşamsal alanı etkiler. Bu psikoterapi yönteminin odak noktası biliş dediğimiz düşünce kalıplarıdır. Örneğin umutsuz hissediyorsanız kendinize hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylüyor olabilirsiniz. Yani düşünceleriniz ve hissettikleriniz arasında bir ilişki vardır. Bilişsel davranışçı terapi ile ilgili merak edilenlere buradan ulaşabilirsiniz.
Bilişsel Davranışçı Terapi’nin etkinliğini araştıran bir çok çalışma vardır ve bu çalışmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu çalışmaların umut verici sonuçları BDT’nin psikologlar ve psikiyatristler tarafından sıklıkla kullanılmasına yol açmaktadır.
BDT’ye olan ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi hakkında en fazla çalışma yapılan ve en fazla tercih edilen psikoterapi yöntemidir. Peki depresyon tedavisinde bilişsel davranışçı terapinin ilaç tedavisine oranla daha fazla tercih edilmesinin ve yaygın olarak kullanılmasının altında yatan nedenler nelerdir?
Aşağıda bu nedenlerin özetini bulabilirsiniz.
- Geleneksel yaklaşımlar depresyona tıbbi etkenlerin neden olduğunu söylemekteydi. Fakat yapılan çalışmalar bu görüşü desteklememekte, tıbbi nedenlerin depresyonun %16’sında etkili olduğunu söylemektedir.
- Depresyonun beyindeki kimyasal dengesizlikten kaynaklandığı düşünülerek ilaç tedavisine başvurulmaktadır. Özellikle depresyonun serotonin ile ilgili olduğu düşünüldüğü için bir antidepresan alt grubu olan SSRI (Selective Serotonin Reuptake Inhibitors) sıklıkla kullanılmaktadır. Fakat yapılan çalışmalar, bu ilaçların depresif bireylerin iyileşmelerindeki etkilerinin oldukça kısıtlı olduğunu söylemektedir.
- İlaçların hiç bir şekilde kullanılmaması gerektiğini söylemek kesinlikle doğru olmaz. Bazı kişiler ilaç tedavisinden fayda görse bile ilaç tedavisi mutlaka psikoterapi ile birlikte devam etmelidir.
- İlaçların olası yan etkileri de tercih edilmemelerinde rol oynamaktadır.
- Depresyonun tedavisinden sonra tekrar depresyona girme olasılığı Bilişsel Davranışçı Terapi ile tedavi gören hastalarda belirgin oranda daha azdır.
İnsanın en ayırt edici özelliği onun bireyselliğidir. Onun gibi bir kişi dünyaya asla gelmemiştir ve bir daha da gelmeyecektir. -Gordon Allport.
Bu bireyselliği düşünecek olursak yeryüzündeki kişi sayısı kadar tedavi çeşidi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Her tedavi planı özel planlanır ve kişinin beklentileri ve ihtiyaçları bu planı belirler. Bilişsel davranışçı terapinin danışana göre yapılandırılabilir olması etkinliğini arttıran nedenlerden biridir.
Unutulmaması gereken en önemli nokta ise ilaç tedavisi ile ilgili kararı kendi başınıza vermemeniz gerektiğidir. Psikolog ve psikiyatristlerin beraber gerçekleştircekleri takım çalışması en doğru olan yöntemdir.