ozge logo light
İletişim
[email protected]
0530 447 69 43
Kültür Mahallesi 1380 Sokak Alyans Apartmanı B Blok No:4 D:12, 35220 Konak / İzmir
Sosyal
Image Alt
urlada depresyon tedavisi

Urla’da Depresyon Tedavisi

Urla’da Depresyon Tedavisi 

Depresyon, günümüzde giderek artan bir sorun haline gelmiştir. Bu nedenle depresyonun belirtileri ve etkileri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak önemlidir. Depresyon, yoğun üzüntü, umutsuzluk ve değersizlik hisleri ile karakterize bir ruh sağlığı sorunudur. Duygusal, bilişsel,fiziksel ve davranışsal sorunlara yol açabilir. Kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini, iş performansını ve genel yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Depresyon sadece keyifsiz veya üzgün olmak demek değildir. Tedavi gerektiren ve özenle ele alınması gereken tıbbi bir durumdur. Doğru tedavi ile depresyonla başa çıkmak ve ruh sağlığı iyileştirme sürecine adım atmak mümkündür. Bu yazıda, depresyonun ne olduğunu, belirtilerini, sebeplerini ve tedavi seçeneklerini inceleyeceğiz. 

Depresyonun Sebepleri Nelerdir?

Depresyon sebepleri arasında birçok faktör bulunmaktadır. Depresyonun oluşumunda ve sürmesinde genellikle birden fazla faktör rol oynar. Genetik faktörler, biyolojik kimyasal dengesizlikler, çevresel koşullar, travmatik yaşam deneyimleri, ilişki sorunları, sağlık sorunları gibi farklı faktörler depresyona yol açabilir veya depresyon riskini artırabilir. Tedavi sürecinde bu faktörler dikkatle incelenmeli ve kişiye özel bir tedavi planı hazırlanmalıdır.

Biyolojik Faktörler: Hormonal değişiklikler, tiroid hastalıkları, hamilelik, menopoz dönemi gibi durumlar depresyon riskini artırabilir. Özellikle serotonin, norepinefrin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin düzensizliği depresyonun biyolojik nedenleri arasındadır. 

Psikolojik Faktörler: Kişilik özellikleri, özellikle düşük özsaygı, mükemmeliyetçilik, olumsuz düşünme kalıpları depresyon için risk faktörüdür. Diğer kişilere bağımlı bir yaşam sürme, sağlıklı ilişki kurma ve başlatmada zorlanma da depresyona zemin hazırlar. 

Çevresel Faktörler: Kişinin yaşadığı çevresel koşullar da depresyon riskini arttırır. İşten çıkarılma, yalnız yaşama, aile içi tekrarlayan sorunlar, finansal zorluklar, barınma sorunları depresyonun ortaya çıkmasına ve var olan depresyonun şiddetlenmesine yol açabilir. 

Genetik Yatkınlık: Aile geçmişinde depresyon öyküsü olan bireylerin depresyon riskinin artmasıyla ilişkilidir.

Kronik Hastalıklar ve İlaçlar: Bazı kronik hastalıkların ve kullanılan ilaçların depresyon riskini artırdığı bilinmektedir. Özellikle kalp hastalıkları, diyabet, kanser, kronik ağrı gibi hastalıklar depresyonun ortaya çıkmasında etkili olabilir.

Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Depresyon belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı belirtiler bazı kişilerde daha belirgin olabilirken bazıları daha hafif seyredebilir. Belirtiler duygusal (üzüntü ve hüzün…), bilişsel (karar vermede zorlanma, hafıza sorunları…), fiziksel (yorgunluk, iştah sorunları…) veya davranışsal (sosyal geri çekilme ve izolasyon…) olarak dörde ayrılır. 

Depresyon belirtilerinden bazıları:

  • Üzüntü, çaresizlik, hüzün hisleri depresyonun en belirgin belirtileridir.
  • Kişi eskiden keyif aldığı aktivitelerden keyif alamaz hale gelir. İlgi kaybı, hobilerden ve sosyal etkinliklerden uzaklaşmaya yol açabilir. Kişi evden hatta yataktan çıkmakta zorlanır. 
  • Uyku hijyeni bozulur. Aşırı uyuma veya uyuyamama, gece uyanmaları, sabah istemeden çok erken saatte uyanma gibi uyku sorunları yaşanabilir. Uyku sorunları depresyonun devam etmesinde rol oynayan en önemli belirtilerden biridir.
  • Depresyon iştahı etkiler. Artan veya azalan iştaha göre kilo alımı veya kilo kaybı görülebilir. Kişi bir duygu düzenleme stratejisi olarak aç olmasa da kendini yemek yerken bulabilir.
  • Konsantrasyon ve odaklanma güçlüğüne neden olur. Unutkanlık, karar vermekte zorlanma veya dikkat dağınıklığı gibi sorunlar yaşanabilir. Özellikle iş yaşamını ve akademik başarıyı önemli ölçüde etkiler.
  • Depresyonla birlikte kişi kendini değersiz hissedebilir. Çevresindeki kişilerin kendisini sevmediğinine ve değer vermediğine yönelik tekrar eden olumsuz düşünceleri zihninden atamaz. Her zamankinden daha alıngan hale gelebilir. Bu durum insanlardan uzaklaşmasına yol açarak depresyonun sürmesine ve şiddetinin artmasına yol açma riski içerir.
  • Suçluluk duygusu da depresyondaki kişileri zorlayabilir. Geçmişe yönelik pişmanlıklar istenmeden akla gelir. 
  • Depresyon şiddetli olduğunda kişi intihar etmeyi düşünebilir. Bu düşünceler ciddiye alınmalı ve derhal profesyonel yardım alınmalıdır.
  • Ruminasyon sıklıkla görülür. Ruminasyon, olumsuz düşünceleri tekrar tekrar düşünme eğilimini ifade eder. Bu düşüncelerin içeriği geçmişteki olumsuz olaylar, yapılan hatalar, endişeler veya pişmanlıklarla ilgilidir. Kişi gün içinde çevresinden koparak daha fazla zihninde yaşamaya başlar.

Depresyon Türleri Nelerdir?

Depresyon, farklı türleri ve alt tipleri olan bir ruh sağlığı sorunudur. Birçok insan depresyonu, sadece üzüntü veya hüzün olarak algılar ve bu nedenle belirtileri göz ardı edebilir. Ancak, depresyon genellikle çok daha geniş bir yelpazede belirtilerle kendini gösterir. 

  1. Majör depresyon: Kişi, en az iki hafta boyunca sürekli üzüntü, umutsuzluk, çaresizlik ve ilgi kaybı gibi yaşar. Önemsiz denebilecek olaylar karşısında bile çok çabuk öfkelenebilir. Günlük aktiviteleri ve yaşam kalitesi önemli ölçüde etkilenir. 
  2. Distimik Bozukluk: Kronik depresyon olarak da bilinir. Major depresyon ile  benzer belirtilere sahip olsa da daha hafif seyreder ve daha uzun sürer. 
  3. Atipik Depresyon: Gülümseyen depresyon olarak da adlandırılır. Kişi içine yoğun üzüntü ve çaresizlik hissetse de dışardan oldukça neşeli görünür. Olumlu olaylar kişiyi kısa bir süre neşelendirse de bu neşe uzun sürmez. 
  4. Anksiyete ile Birlikte Gelen Depresyon: Hem depresyon hem de anksiyete belirtilerinin bir arada olduğu bir türdür.
  5. Mevsimsel Depresyon: Belirli mevsimlerde (genellikle kış aylarında) depresif belirtiler yaşanması ile kendini gösterir. Tanı için majör depresyon belirtilerinin son iki yıldır yılın belirli bir zamanına rastlaması gerekir. 
  6. Doğum Sonrası (Postpartum) Depresyon: Doğum sonrası hüzünlü hissetmek oldukça normaldir. İki hafta içinde kendiliğinden son bulması beklenir. Ancak keyifsizlik, isteksizlik, hayattan zevk alamama, enerji kaybı, uyku bozukluğu, iştah sorunu gibi belirtiler 2 haftadan uzun sürüyorsa postpartum depresyon düşünülür. 
  7. Bipolar Bozuklukta Depresyon: Bipolar bozukluk, mani (aşırı enerji ve yüksek ruh hali) ve depresyon dönemlerini içeren bir psikolojik hastalıktır.  Bipolar bozukluk tedavisinde hem depresyon hem de mani dönemlerini yönetmek gerekir.
  8. Psikotik Özellikli Depresyon: Hem depresif hem de psikotik belirtilerin bir arada olduğu bir ruh sağlığı hastalığıdır. Kişi depresyon belirtileri yaşarken aynı zamanda gerçeklikten kopma, sanrılar veya halüsinasyonlar gibi psikotik belirtiler de gösterir. 

Depresyon Tedavisi Nasıl Olur?

Depresyon tedavisi kişiye özel olmalıdır. Yaşanan semptomlarına, depresyonun şiddetine ve belirtilerin nedenlerine bağlı tedavi değişebilir. İlaç tedavisi ve psikoterapi genellikle bir kombinasyon halinde uygulanır. Depresyonla başa çıkma sürecinde kişinin ihtiyaçları ve yaşadığı problemler göz önünde bulundurulmalıdır. 

Depresyon Tedavisinde Psikoterapi

Depresyon tedavisinde psikoterapi önemli bir araçtır. Psikoterapi, depresyonun duygusal, bilişsel, fiziksel ve davranışsal yönlerini ele alır. Kişinin yaşam kalitesini artırmaya ve semptomları hafifletmeye odaklanır. Depresyona sebep olan risk faktörleri belirlenir ve böylece gelecekteki depresyon atakları önlenmiş olur. Depresyon tedavisinde kullanılan bazı yaygın psikoterapi türleri:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): BDT, bireyin negatif ve işlevsiz düşünce kalıplarını tanımlamasına ve bunları değiştirmesine odaklanır. Depresyon genellikle olumsuz düşüncelerle ilişkilidir. Bu nedenle BDT, olumsuz düşünceleri tanımlayarak, sorgulayarak ve değiştirerek kişinin ruh halini iyileştirmeyi hedefler.

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT): ACT, kişinin yaşamda karşılaştığı zorlukları kabullenmesi, içsel deneyimlerle daha esnek bir ilişki kurması ve değerlere dayalı bir yaşam sürdürmesi üzerine odaklanır. Genel olarak ACT, yalnızca semptomların azaltılmasını değil, aynı zamanda psikolojik iyi oluş halinin arttırılmasını ve anlamlı bir yaşamın desteklenmesini de hedefleyerek depresyon tedavisine bütünsel bir yaklaşım sağlar. 

Şema Terapi: Şema Terapi, bireyin yaşam boyu oluşan ve genellikle çocukluk dönemindeki deneyimlerden kaynaklanan duygusal şemaları ve inançları keşfetmeye odaklanır.  Şema Terapi, depresyonun altında yatan bu olumsuz şemaları tanımlamayı ve etkilerini azaltmayı hedefler. Örneğin, “terk edilme” şeması, kişinin değersiz ve yalnız hissetmesine neden olabilir. Şemalar, depresyonun oluşumunda veya sürmesinde etkili olabilir.      

Depresyon tedavisi Urla ofiste yüz yüze olabileceği gibi online da yapılabilir. Urla psikolog veya psikiyatrist araştırması yaparak daha detaylı bilgi alabilir ve randevu oluşturabilirsiniz.