ozge logo light
İletişim
[email protected]
0530 447 69 43
Kültür Mahallesi 1380 Sokak Alyans Apartmanı B Blok No:4 D:12, 35220 Konak / İzmir
Sosyal
Image Alt

Olumlamalar neden işe yaramaz?

Eğer siz de kendinizi iyi hissetmek veya hedeflerinize ulaşmak için olumlama çalışmaları yapmış ancak fayda görmemiş biriyseniz yalnız değilsiniz. Olumlamalar, kendi kendimize tekrarladığımız olumlu ifadeler olarak tanımlanabilir. Genellikle gerçekleştirmek istediğimiz hedefleri, hayallerimizi, nasıl biri olmak istediğimizi belirtirler.

Bu ifadeler motivasyonu ve özgüveni anlık olarak arttırabilir ancak önemli olan davranışların değişmesidir. Hedeflerinize ve değer verdiğiniz şeylere yönelik adımlar atmazsanız olumlamalar işe yaramaz. Öte yandan özgüveniniz artmak yerine daha da azalabilir. Bunun birden fazla sebebi olabilir. Birincisi olumlamalar olumlama ile çelişen düşüncelerin de akla gelmesine yol açar. “Ben sevilen biriyim” şeklinde bir olumlama yapan kişinin zihnine istemsizce sevilmediğini hissettiği anlar gelir. Bu da kendini daha kötü hissetmesine yol açar. İkinci sebep ise olumlamaların yalnızca hali hazırda kendine güvenen ve psikolojik bir rahatsızlığı olmayan kişilerin kendilerini daha iyi hissetmesine ve harekete geçmesine yardımcı olmasıdır. Eğer zor bir dönemden geçiyorsanız, depresyon veya kaygı bozukluğu gibi psikolojik bir hastalığınız varsa olumlama çalışmaları yapmak yerine profesyonel destek almalısınız. Bir diğer sebep ise ağzımızdan olumlu ifadeler çıksa da bu ifadelerin içeriğine kalpten inanmanın her zaman çok kolay olmaması. İnanmadığımız bir şeyi tekrarlamak, kendi kendimizi kandırıyormuş gibi hissettirdiği için yine faydadan çok zarara yol açar. Ayrıca olumlamalar hayal kırıklığı ile sonuçlanabilir. Siz düzenli olarak olumlama çalışmaları yapıp her şeyi kitabına göre yapsanız da istediğiniz sonuca ulaşamayabilirsiniz. Çünkü hayatta her şey bizim kontrolümüzde değildir. Olumlamaların doğası gereği işe yaramaması demek ki ben bu çalışmayı bile doğru yapamadım, başarısız biriyim düşüncelerini tetikleyip hayal kırıklığı yaratabilir.

Zorlu düşünceleri olumlama çalışmaları yaparak değiştirmeye çalışmak yerine olumsuz/zorlu düşüncelerin insan olmanın doğal bir sonucu olduğunu bilmek iyi oluş hali üzerinde daha etkilidir. Zaman zaman herkesin aklından yargılayıcı, olumsuz, iyi hissettirmeyen düşünceler geçebilir. Kendimizi çok sert eleştirebiliriz. Ancak aklımızdan geçen her düşünce gerçeği yansıtmaz. Zihnimiz tıpkı bir düşünce üretme makinesi gibidir. Sürekli düşünce üretir. Her düşüncenin peşine takılıp gitmemek, düşüncelere mutlak gerçekler yerine ”sadece birer düşünce” olarak bakabilmek iyi oluş hali için önemli bir psikolojik beceri. Bu beceri Kabul ve kararlılık terapisinde geliştirilmeye çalışılan temel becerilerden biridir.