ozge logo light
İletişim
[email protected]
0530 447 69 43
Kültür Mahallesi 1380 Sokak Alyans Apartmanı B Blok No:4 D:12, 35220 Konak / İzmir
Sosyal
Image Alt

Stresi yanlış tanıyoruz!

Stresi yanlış tanıyoruz!

Stres terimini genellikle zorlu zamanları tanımlamak için genel bir açıklama olarak kullanıyoruz. Kendimizi baskı altında hissettiğimizde, bir yere geç kaldığımızda ya da işler istediğimiz gibi gitmediğinde gün sonunda kendimize “bugün çok stresliydim” diyoruz. Ancak bütün bu zorlu durumlar sırasında hissettiğimiz stresin altında fark edemediğimiz çeşitli duygular yer alıyor. Biz de bu fark edilmeyen duygular yerine genel “stres” terimini kullanıyoruz. Peki stres nedir?

Şimdiye kadar stresin fiziksel ve psikolojik sağlık için bir tehdit, engellemek için elimizden geleni yapmamız gereken bir durum olduğunu düşünüyorduk ancak durum gerçekte biraz farklı. Stres alanında yaptığı çalışmalarla tanınan ve strese farklı bir gözle bakmamıza yardımcı olan Kelly McGonigal, strese maruz kalmanın değil, stres altındayken stresin kötü ve zararlı olduğuna inanmanın bize zarar verdiğini söylüyor. Oysaki stres odaklanmayı güçlendiren, enerji veren, kişisel ilişkileri güçlendiren yani birçok faydası olan bir durum.

Peki “İyi stresi” (büyümeye yardımcı olan rahatsızlık) “kötü stresten” nasıl ayırt ederiz? Detaylara beraber bakalım.

 

aaron blanco tejedor VBe9zj JHBs unsplash

ZORUNDA HİSSETMEK VE STRES

Stres genellikle bir yükümlülük ve o yükümlülüğü yerine getirememekten kaynaklanan utanç duygusundan doğar. Yapmak zorunda olduğumuzu düşündüğümüz bir şeyin yükü altında kalırız. “İşimde asla hata yapmamalıyım”, “bugün çocuğumla kaliteli vakit geçirmeliyim”, “bütün evi temizlemeliyim”, “bugün ailemle beraber olmalıyım” cümleleri zorunluluk hissi veren örnekler. Hayatta yapmamız gerektiğini düşündüğümüz her şeyi istediğimiz gibi yapmanın imkansız olduğunu da düşünürsek zorlanmak kaçınılmaz.

Peki bu zorlanmanın adı gerçekten de “stres” mi? Aslında başka bir şeyi kastettiğiniz halde “stres” kelimesini kullanıp kullanmadığınızı düşünün.

Zorlu durumlar için kapsayıcı bir şekilde “stres” kelimesinin kullandığından bahsetmiştik. Bir an için geri adım atıp yukarıdaki örnek senaryolara baktığımızda hissedilen zorluğun arkasında bir “hedef” olduğunu görebiliriz. Belki terfi almak istediğiniz için işinizde hata yapmak istemiyorsunuz. Çünkü başarılı olmaya değer veriyorsunuz ve hata yapmak sizi kaygılandırıyor. Ailenizle zaman geçirmek istemenizin nedeni her şeyin yolunda olup olmadığından emin olmak istemeniz olabilir. Çünkü onları önemsiyorsunuz. Kendinize belirsiz bir “stres” teşhisi koymak yerine, daha spesifik olup olamayacağınıza bakın. “Hayal kırıklığına uğradığımı fark ediyorum …” veya “Kaygılandığımı fark ediyorum …” gibi başlayan ifadeleri kullanmayı deneyin.  Bu ifadeler genel stres kelimesini kullanmak yerine endişe, suçluluk, korku veya kaygı gibi zorlu duyguları tespit edip anlama fırsatı verir. Duyguyu anlamak ise o duygunun size iletmeye çalıştığı mesajın duyulmasını sağlar.  Bu şekilde strese takılıp kalmadan değişimi başlatma yolunda bir adım atılabilir.

Çeşitli duyguları tek bir kelimeyle (stres) anlatmanın sakıncası, yaşanan zorlu duruma dar bir pencereden bakmaya sebep olması.

Zorunda olduğunuz için değil, değerlerinize ve yaşamdaki öncelikleriniz nedeniyle bir şeyleri yapmak istediğinizi anlamanız, amaç duygunuzu geri yükleyebilir ve yaşadığınız zorluğu azaltmaya yardımcı adımlar atmanızı kolaylaştırabilir. Kaygınızın sebebi başarılı bir kişi olmak istemeniz ve buna önem vermeniz, hayal kırıklığınızın sebebi ise ihtiyaçlarınızın karşılanmıyor olması olabilir. Bu şekilde kaygınızı azaltmak için sizi hedeflerinize götürecek adımları belirleyebilir, karşılanmayan ihtiyaçlarınız için sorumluluk alarak harekete geçebilirsiniz.

Stres yaşamadan hayata devam etmenin bir yolu yok. Ancak stresli zamanlarda neyi önemsediğinizi netleştirerek yaşadığınız sıkıntıyı azaltmak ve duygularınızın temel nedenlerini belirlemek mümkün.

Kitap Önerisi

0001892854001 1 1

Stres ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyen kişilere McGonigal’ın “Sahip Olduğunuz Stresi Doğru Kullanmak” aldı kitabını tavsiye ediyorum. Kitap, yazarın Stanford Üniversitesi’nde “The New Science of Stress” adlı kursundan doğmuş.Yazar okuyuculara strese nasıl olumlu bir şekilde yaklaşabileceklerini ve beynin zorlu deneyimlerden öğrenme konusundaki doğal yeteneğini nasıl geliştirebileceklerini anlatıyor. Kitap, stresten kurtulmak için bir rehber değil. Hem teorik hem de pratik bilgiler sunarak, stresi anlamayı, kabul etmeyi ve kendi yararımıza kullanmayı öğretmeyi amaçlayan bir kaynak.

Emotional Agility: Get Unstuck, Embrace Change, and Thrive in Work and Life Authors: Susan David, Ph.D. Publisher: Avery | 2016 | 288 pages Reviewer: Yochanan Altman, Ph.D.