ozge logo light
İletişim
[email protected]
0530 447 69 43
Kültür Mahallesi 1380 Sokak Alyans Apartmanı B Blok No:4 D:12, 35220 Konak / İzmir
Sosyal
Image Alt
uretkenligin onundeki engel erteleme

Üretkenliğin Önündeki Engel: Erteleme

Önemli olduğunu bildiğiniz halde kendinizi yapmanız gereken görevleri ertelerken buluyor musunuz? Yalnız değilsiniz. Erteleme neredeyse hayatının bir noktasında herkesi etkileyen bir sorundur. Yaygın görüş ertelemenin tembellikten kaynaklandığı yönünde olsa da, erteleme duygu düzenleme, öz-farkındalık ve davranış düzenleme gibi farklı faktörleri içeren karmaşık bir süreçtir. 

Erteleme nedir? Ne değildir?

Erteleme, kişinin yapması  gereken görevleri veya alması gereken kararları geciktirmesi veya ötelemesi anlamına gelir. Görevler elde olmayan nedenlerden dolayı değil kasıtlı olarak ertelenir. Yapılması gereken acil ve önemli görevlere değil, daha az acil veya daha eğlenceli olanlara öncelik verilir. Erteleme, bunalmış hissetme, başarısızlık korkusu, kafa karışıklığı gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir.

En basit tanımıyla erteleme niyet ile eylem arasındaki boşluk anlamına gelir. Örneğin bir şeye niyetlenirsiniz. Diyelim ki bu niyet spora gitmek osun. Ama bazı nedenlerden dolayı niyet eyleme dönüşemez ve ertelenir.

Davranışsal psikoloji alanındaki çalışmalar ertelemeyi “zaman tutarsızlığı” denen kavramla açıklar. Zaman tutarsızlığı, insan beyninin anlık ödüllere gelecekteki ödüllerden daha fazla değer verme eğilimini ifade eder. Spora gitmek yerinde dizi izlemek anlık olarak daha ödüllendirici olduğu için tercih sebebi haline gelir. Ayrıca davranışsal psikolojiye göre erteleme, tehlikeli olduğu düşünülen uyaranlardan (spor örneğinde yorulmak, can sıkıntısı, fiziksel zorlanma gibi zorlu deneyimler tehlikeli olarak algılanabilir) uzaklaştırma arzusundan kaynaklanır.

Öz-düzenleme ertelemenin bir diğer yüzüdür. Bir görevi ertelediğimizde hem görevden kaçındığımızın hem de ertelemin kötü bir fikir olduğunun farkında olarak erteleriz. Olumsuz bir sonuca sebep olacağı bilinmesine rağmen erteleme yine de gerçekleşir. Yani ertelemeyi motivasyon eksikliği ile açıklamak mümkün değildir. Kişinin motivasyonu olsa da yine de ertelediğini görüyoruz. Bu sebeple ne kadar mantıksız görünse de erteleme bazı kişiler için bir alışkanlık haline gelebiliyor. Çünkü erteleme özünde zorlayıcı duygularla başa çıkmanın bir yoludur. Ottawa’daki Carleton Üniversitesi’nde psikoloji profesörü ve Erteleme Araştırma Grubu üyesi Dr. Tim Pychyl, ertelemenin zaman yönetimi sorunu değil, bir duygu düzenleme sorunu olduğunu söylüyor. 

Eyleme dönüşmeyen her niyet erteleme değildir. 

Bir davranışın erteleme davranışı olması için niyet edilen şeyin hala istenmesi ancak davranışa dönüşmemesi gerekir. Örneğin kişi spor yapma isteğinden vazgeçmez ama ne zaman spora gitmeye karar verse spora gitmeyi erteler, yani niyet eyleme dönüşmemiş olur. Erteleme denen durum bu şekilde gerçekleşir. Ayrıca erteleme davranışının suçluluk ve pişmanlık duygularını ortaya çıkardığını biliyoruz. 

Erteleme davranışı gibi depresyon da niyetin eyleme dönüşmesini engeller. Ama depresyondaki kişinin durumunda harekete geçememenin nedeni motivasyon eksikliği, enerji azlığı, ilgi kaybı gibi nedenlerdir.

Erteleme sorunu olan kişiler kendilerini tembel olarak niteleyebilirler. Erteleme davranışı ve tembellik görünüşte benzer olsa da kökleri farklı sebeplere dayanmaktadır. Tembellik, çaba gösterme, görevleri yerine getirme veya faaliyetlere katılma konusundaki isteksizliği veya motivasyonsuzluğu ifade eder. Motivasyon veya çalışma arzusu eksikliği tembelliğe veya hareketsizliğe yol açar. Erteleme ise belirli görevleri veya eylemleri tamamlama niyeti olmasına rağmen onları geciktirmeyi içerir. Erteleyen kişinin motivasyonu eksikliği olmayabilir, çalışmak isteyebilir ancak başarısızlık korkusu veya mükemmel yapamama kaygısı gibi zorlu duygular nedeniyle belirli görevlerden sıklıkla kaçınabilir.

Erteleme bir zaman yönetimi ya da planlama sorunu değildir. Erteleme sorunu olan kişiye haftalık planlayıcı alırsan ertelemezsin demek, kaygı bozukluğu olan birine kaygılanacak bir şey yok rahatla demek gibidir.

Neden erteliyoruz?

  1. Uzun vadeli ödülleri kısa vadeli ödüllerden daha az önemli görmek ertelemeye yol açar. Yapmamız gereken görevin olumlu sonuçlarını uzun vadede göreceksek  ertelemeye daha meyilli hale geliriz. 
  2. İyi hissetmeyi istemek de erteleye yol açabilir. Özünde iyi hissetmeyi istemekte bir sorun yoktur. Ancak elimizdeki görev bizi kaygılı ve bunalmış hissettirse de uzun vadeli kazanımlar için o görevi yapmamız gerekebilir. Ertelediğimiz zaman anında rahatlama sağlarız ama sonrada pişman olmak ve kendimize kızmak kaçınılmazıdır.
  3. Nasıl yapacağımızı bilmediğimiz görevleri daha fazla erteleriz. Bir görevi planlamakla eyleme geçmek farklı şeyleridir. Eğer nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız eyleme geçmeden önce planlama yapmak ve belirsizlikleri ortadan kaldırmak faydalı olabilir. Hedefe yönelik adımlar konusunda yaşanan kafa karışıklığı kişiye bunalmış hissettireceği için de ertelemeyi tetikleyebilir. 

Üç Temel Ertelemeci Türü

Ertelemenin ardındaki güdüleri ve zorlu duyguları anlamak, bunlarla mücadele etmeye yardımcı olabilir. Dr. Joseph Ferrari üç farklı ertelemeci türü tanımlıyor. 

  1. Heyecan arayanlar: Coşku ve heyecan için son dakikayı bekleyen kişilerdir. Son teslim tarihine yaklaştıkça artan heyecandan keyif alıp daha iyi çalıştıklarını düşünürler.
  2. Kaçınanlar: Başarısızlık korkusundan ve hatta başarının getireceği stresten kaçınan kişilerdir. Hata yapmaktan korktukları ve başkalarının yargılamasını istemedikleri için karar vermeyi veya işleri yapmayı erteleyebilirler.
  3. Kararsızlar: Ertelemek, verilen karar sonucunda karşılaşılacak olumsuz sonuçlardan kişiyi koruma görevi üstlenir. Ayrıca mükemmeliyetçi kişiler sorumluluktan kaçmak için karar vermeyi erteleyebilir.  Eğer kararsızsanız, bir şeyler yapma ihtiyacınız sizi tamamen felç eder ve rahatlamak için karar vermeyi ötelersiniz.

Öz-düzenleme ve erteleme

Öz-düzenleme kişinin kendi düşüncelerini, davranışlarını ve duygularını hedefleri ve değerleriyle uyumlu bir şekilde yönetmesi ve yönlendirmesi anlamına gelir. Erteleme ise  olumsuz sonuçlar doğuracağını bile bile işlerin ertelenmesidir. Öz-düzenleme becerisini geliştirmek, erteleme ile başa çıkmada yardımcı olabilir. Öz-düzenlemeyi geliştirmek için bazı stratejiler:

Net hedefler belirlemek: Hedefleriniz net ve ulaşılabilir olsun. Büyük ve karmaşık hedefler yerine daha küçük, yönetilebilir hedefler belirleyin. Hedeflerin net olması hedefe yönelik adımlar atmayı kolaylaştırır. 

Rutin oluşturmak: Gerçekçi ve tutarlı bir rutin takip edin. Rutin oluşturmak günlük hayatın karmaşasında bunalmış hissetmeyi hafifletebilir.

Erteleme tetikleyicilerini tanımak: Başarısızlık korkusu mu, ilgi eksikliği mi yoksa bunalmışlık hissi mi ertemenize yol açıyor? Ertelemenin temelindeki zorlu duyguları ve düşünceleri bilmek bu duyguları yönetmek için ilk adımdır.

Kişisel farkındalığı geliştirmek: Ertelediğiniz anda aklınızdan neler geçiyor ve ne hissediyorsunuz? Düşüncelerinizi ve duygularınızı takip edin. Kaygı veya utanç mı hissediyorsanız? Mükemmel olmazsa yapmaya değmeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Yarın yaparsam daha iyi odaklanırım diye ertelemek için kendinize bahane mi üretiyorsunuz? Otomatik pilotta ertelemek yerine o anda iç dünyanızda olan bitene yakından bakın. 

Erteleme eğiliminizi kendi kendinize değerlendirmenize yardımcı olabilecek bazı sorular:

  • Görevlere başlamayı sıklıkla son dakikaya erteliyor musunuz?
  • Kendinizi sık sık görevlerden kaçınmak için bahaneler üretirken buluyor musunuz?
  • Önemli görevlere odaklanmayı sürdürmekte zorluk çekiyor musunuz?
  • Görevleri etkili bir şekilde önceliklendirmekte zorlanıyor musunuz?
  • Önemli bir görev üzerinde çalışırken dikkatiniz kolayca dağılıyor mu? 
  • Yarım kalan veya ertelediğiniz  görevler nedeniyle sık sık stres yaşıyor musunuz?
  • Görevleri zamanında tamamlayamadığınız için sık sık suçluluk veya pişmanlık duyuyor musunuz?
  • Yapmanız gereken önemli bir görev varken görevden kaçınmak için sık sık önemsiz şeylerle meşgul oluyor musunuz? 
  • Son teslim tarihlerini belirlemekte ve bunlara uymakta zorlanıyor musunuz?

Bu test klinik bir test değildir ve  erteleme eğiliminiz hakkında genel bir fikir edinmeniz için hazırlanmıştır.