Depresyon Tedavisinde Psikoterapi
Depresyon üzüntüden daha fazlasıdır. Depresyondaki kişinin işlevselliği, iyi oluş hali önemli ölçüde etkilenir. Eskiden zevk alınarak yapılan aktivitelerin artık eskisi kadar zevk vermemesi, uyku ya da yeme düzeninde değişiklikler, enerji eksikliği, konsantrasyon ve odaklanma güçlüğü, değersizlik, umutsuzluk, suçluluk gibi zorlayıcı duygular depresyondaki bireylerin yaşamını olumsuz yönde etkiler ve onları zorlar.
Toplumda oldukça sık görülen depresyonun klinik bir rahatsızlık olarak ele alınmaması ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Bu durumun bir hastalık olarak değerlendirilmemesi çoğu zaman tedavi arayışının ertelenmesine ya da tedaviye hiç başvurulmamasına yol açmaktadır. Fakat yol açtığı hem ruhsal hem de fiziksel belirtiler düşünüldünde depresyon, bir uzman tarafından tedavi gerektiren gerçek bir hastalıktır. İyi haber ise depresyon psikoterapi ile tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.
Depresyonun Üzüntüden Farkı Nedir?
Herkes zaman zaman kendini üzgün, ilgisi azalmış, enerjisi düşmüş hissedebilir. Günlük yaşamın iniş çıkışlarında bu duygu durumundaki dalgalanmalar oldukça normaldir. Ayrıca boşanma, yakın birinin kaybı, finansal zorluklar gibi olumsuz yaşam olayları sonrasında duyulan üzüntü de oldukça normaldir. Yaşam her zaman mutlu olduğumuz bir düzlemde ilerlemez ve bu şekilde olmasını da beklemek çoğu zaman bizi hayal kırıklığına uğratır. Duygu durumundaki bu değişim çoğu zaman etkisini zamanla kaybeder ve kişi olağan yaşantısına adapte olmaya başlar. Ancak kişinin üzüntüsü iki haftadan daha uzun sürerse ve kişinin yaşamı artık önemli ölçüde etkilenmeye başlamışsa durumun üzüntüden fazla olması ihtimali vardır. Depresyon belirtilerinin neler olduğunu açıklayan yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
Depresyonda olan bireyler kendilerini çaresiz ve umutsuz hissetme ve bu duygulara sahip oldukları için kendilerini suçlama eğilimindedir. People who are depressed may become overwhelmed and exhausted and may stop participating in their routine activities. They may withdraw from family and friends. Some may even have thoughts of death or suicide. Bu açıdan bakıldığında hem duygu durumundaki değişimin ciddiyeti hem de devam etme süresi depresyonu ‘normal üzüntü’ den ayırmaktadır.
Depresyonun Sebebi Nedir?
Bu soruya verilebilecek tek bir cevap yoktur. Ama depresyonun nedenlerini inceleyen çalışmaların sonuçlarına göre en önemli neden önemli olumsuz yaşam deneyimleri ve yaşamsal strestir.
Depresyon Tedavi Edilebilir mi?
Depresyon tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Uygun tedavi yöntemleri ile depresyon tedavisi sağlanır ve yeniden ortaya çıkmasını önlemek amacıyla çalışmalar yapılır. Bu noktada en önemli nokta alanında uzman ve mesleki yeterliliği olan kişilerden yardım alınmasıdır. Yardım alınacak kişi seçilirken depresyonun gerçek ve ciddi etkileri olan bir rahatsızlık olduğu unutulmamalıdır.
Depresyon tedavisinde amaç sadece semptomları azaltmak ya da ortadan kaldırmak değildir. Asıl amaç danışanın duygu ve düşünceleri ile kurduğu ilişkiyi dönüştürmektir. Depresyonun sebep olduğu duygu ve durumları kurtulmamız gereken semptomlar olarak etiketlediğimizde kendi duygu ve düşüncelerimiz ile felaketle sonuçlanabilecek bir mücadele başlatmış oluruz. Psikoterapi ile duygularımız ve düşüncelerimizle yeni bir ilişki geliştiririz ve sağlıklı başa çıkma becerileri ediniriz.
Depresyon Tedavisinde Psikoterapi
Depresyon farklı psikoterapi yöntemleri ile tedavi edilebilmektedir. Etkinliği yüksek ve hızlı sonuç alınan bir yöntem Bilişsel Davranışçı Terapi’dir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) bireylere depresyonun oluşmasına neden olan faktörleri belirleme ve psikolojik, davranışsal, kişilerarası ve durumsal nedenlerle etkin bir şekilde baş etme fırsatı sunar. BDT’nin temelinde depresyona eşlik eden umutsuzluk ve çaresizlik duygularına katkıda bulunan olumsuz ya da çarpık düşünce kalıplarını belirleme ve bunları daha işlevsel ve olumlu olanlarla değiştirme yatar. Bir diğer yönü ise depresyonun oluşmasına ve devam etmesine neden olan diğer insanlarla iletişim kalıplarını anlamak ve geliştirmek için beceriler kazanılmasıdır. Depresyonda bireyin azalan ilgi ve enerjisi tedavi arayışını ve tedaviye devamlılığını etkileyebilir. Bireylerin hayattaki kontrol ve zevk duygusunu yeniden kazanmalarına yardımcı olmak da önemli bir noktadır. Depresyondaki kişiler genellikle ya hep ya hiç düşünce tarzı ile dünyaya bakarlar. Örneğin duygu durumlarının asla düzelmeyeceğini, hiçbir zaman mutlu olamayacaklarını, içinde bulundukları durumun kesinlikle onların suçu olduğunu düşünürler. Psikoterapi danışanların farklı seçenekleri ve bakış açılarını görmelerine yardımcı olmayı amaçlar.
Araştırmalar daha önce yaşamlarında depresyon dönemi olan kişilerin gelecekte tekrar depresyona girme olasılıklarının daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu yüzden psikoterapide amaç sadece yaşanan depresyon semptomlarını azaltmak ya da yok etmek değil gelecekte aynı problemlerin tekrar yaşanmaması için önlem almaktır.